Seher vakti çaldım yarin kapısın Baktım yarin kapıları sürmeli Boş bulmadım otağının yapısın Çıka geldi bir gözleri sürmeli
Açtırdım kapıyı girdim içeri Aklımı başımdan aldı o peri Dedim sen de buldum lal-ü gevheri Dedi yoh yoh bir mehenge sürmeli
Dedim dilber hiç yapı yok yapında Oynanılmaz urganında ipinde Ölene dek kul olayım kapında Dedi yok yok seni burdan sürmeli
Dedi dilber niçin yüzümden bezdin Etim kebap edip derimi yüzdün Aşığın kastına silah mı düzdün Ne martin ne mavzer ne de sürmeli
O kevn-ü mekanı tuttu ışığın Nöbetin bekleyen alır keşiğin Beklemeli o sultanın eşiğin Günde yüz bin kere yüzler sürmeli
Agahi karıştırır kanlı yaş ile Hak bulunmaz hayal ile düş ile Eremen menzile bu gidiş ile Binip aşk atına hemen sürmeli |